7 Temmuz 2010 Çarşamba

BİR MACERA ADASI HİKAYESİ






Şehrin çeşitli yerlerinde yer alan gizemli ilanları gördükten sonra oğlum Macera Adası’na “illa ki” gideceğiz diye tutturunca, her anne babanın gösterdiği iki üç saniyelik direnişin ardından hafta sonu bu yeni yerin içinde bulunduğu Kentpark AVM’nin yolunu tuttuk. Doğrusunu söylemek gerekirse afişinde sözü geçen adrenalinin ne kadarını içeride bulacağımız konusunda ciddi şüphelerim vardı. Ön kapıdan girdiğimizde karşımıza çıkan elektronik oyunlar, Macera Adası’nın diğer oyun alanlarından çok da farklı olmayacağı ve oradan beş dakika sonra çıkacağımız şüphesini yarattı. Bu sırada, hemen girişteki lazer arenanın gizemli girişi ve içeride yanıp sönen ışıklı yelekler hem benim hem oğlumun ilgisini çekti. Burada görevli arkadaşların “mor ışıklar” altındaki oyununu tarif etmesiyle bir anda bu mekanda beş dakikadan fazla kalacağımız hissi içimi sardı. İlk önce çocuğumu kırmamak için girdiğim bu alanda 5 dakika sonra kendimi strateji, eğlence ve koşuşturma içinde kaybettim. Lazer arenasından çıktığımda, bu aktivitenin sadece çocuklar için olmadığına karar vermiş, kelimenin tam anlamıyla 7’den 77’ye hitap ettiğini ve bir dahaki sefere iş arkadaşlarımla buraya geldiğimde nasıl bir strateji kurmam gerektiğini düşünüyordum. 15 dakika süren bu oyunun sonunda oğlum da ben de sırılsıklam terli bir şekilde lazer alanı dışındaki ekranda skorlarımızı incelerken Macera Adası’nın bize göstereceği diğer yenilikleri merak ediyorduk. Daha ilerideki bölüme bir mağara ağzının içinden geçtikten sonra diğer oyun alanlarında olmayan gerçek “gün ışığı” aydınlığı bizi karşıladı. Sol tarafta 7,5 metre yüksekliğe kadar yükselen büyük yumuşak oyun alanı “Macera Ormanı”na giren çocuğum çıktığında içeride kaldığı bir saat boyunca tırmandığı örümcek ağını, yerde bulunan projeksiyon yansımasında oynadığı futbolu, dev kaydıraktan kayışını, yumuşak top fırlatıcılarıyla nasıl eğlendiğini anlattı. Oğlumun Macera Ormanında geçirdiği zaman süresince ben de hem dinlenip çay içme hem de Macera Adası’nın misafirlerine sunduğu diğer eğlenceli aktiviteleri inceleme fırsatı buldum. 8,5 metreye yükselen üç kulvarlı ve en ileri güvenlik donanımlarına sahip olan tırmanma duvarı ve dünyada ilk defa burada kurulmuş olan “Extreme Fox”’la asma köprü sonundaki 6,5 metrelik atlayış Macera Adası’nın misafirlerine söz verdiği adrenalin tecrübesini boşa çıkarmayacağını herkese kanıtlıyor. Avrupa Topluluğu standartlarında güvenlik sertifikalı bu aktiviteler oğlum yaşındaki çocuklara, gençlere ve hatta kendi fiziksel sınırlarını test etmek isteyen benim yaşımdaki! ziyaretçilere hitap ediyor. Tüm bunların yanında 24 dakika süren ve görsel bir şölen olan gökyüzü sineması (Planetarium) eğlence ve adrenalin içine eğitsel öğeleri de başarıyla karıştırıyor. “Evrendeki Vaha” ve “Zula” adlı filmler seyredenlere gökyüzünün ve uzayın gizemlerini eğlendirerek anlatıyor. Gökyüzü sinemasının hemen yanındaki yumuşak oyun alanı olan Macera Denizi, çocuk gelişim uzmanları eşliğinde 3-6 yaş grubundaki çocukların eğlenmesine olanak vermekle kalmayıp, ortama alışan çocukların annelerine ileriki günlerde çocuklarını bırakıp alışveriş yapma veya sinemaya gitme imkanı da veriyor. Günümüzün büyük bir bölümünü alan (ve bizi de yoran) bu aktiviteler sonrasında diğer kapısındaki çocuk restoranı ve tren dioraması usta şeflerin hazırladığı yemekleri tadarken Alp’lerdeki gezen bir model treni seyir zevkine varmamıza olanak sağlıyor. Bütün bir günün sonunda oğlumun hala Macera Adası’nda kalma isteği ancak buraya defalarca geleceğimiz ve hatta doğum gününü burada kutlayacağımız yönündeki uzun süren iknalar neticesinde kırılabildi. Aslında her ne kadar bu sözü onun için vermiş görünsem de Macera Adası’na bir sonraki ziyaretimizi ben de iple çekiyor hatta arkadaşlarıma ( ve çocuklarına) da bu adrenalin tecrübesini yaşatmak istiyorum.

1 yorum:

  1. Bizde bir kac kere macera denizine gittik. bu hafta gittigimizde orada calisan ablamiz bizimle cok ilgilendi ve bu durum cok hosumuza gitti. tesekkur ederiz.

    YanıtlaSil